ABDÜLA’LÂ BİN ABDİLA’LÂ

Büyük hadîs âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. Adı Abdûla’lâ bin Abdila’lâ bin Muhammed
Basrî’dir. İbn-i Şerâhil el-Kureyşî de denilmiştir. Lâkabı Ebû Hûmâm’dır. Doğum târihi kesin olarak belli
değildir. Basrî ve Kureşî lâkablarından Mekkeli bir aileden olup, Basra’da yaşadığı, anlaşılmaktadır. 189(m. 804) yılında vefât etmiştir.
Kuvvetli bir tahsil görmüştür. Hamîd-i Tavîl; Yahyâ bin Ebî İshâk, Cerîrî, Yunus bin Ubeyd, Ma’mer
bin Râşid, Saîd bin Ebî Urûbe ve Dâvûd bin Ebî Hind gibi devrinin büyük âlimlerinden ilim öğrenmiş ve
hadîs-i şerîf bildirmiştir. Bu rivâyetleri pek makbul olup, başta Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı hadîs kitabı olmak üzere başka hadîs kitaplarında da yer almıştır. Kendisinden, de İshâk bin Râheviye, Ebû Bekir İbn-i Ebî Şeybe, Amr bin Ali el-Felâs, Nasr bin Ali ve daha bir çok âlim hadîs-i şerîf öğrenmiş ve rivâyet etmişlerdir. İmâm-ı Nesâî, İbn-i Hibbân onu sika (güvenilir) âlimlerden olarak zikrederler.

Abdûla’lâ hazretleri ilmiyle âmil idi. Buyurdu ki: “Kime bir ilim verilirde bu ilim O’na (Allah korkusundan)
ağlama huyunu kazandırmazsa, o bu ilmin faydasını göremez.”

Mis’ârbin Kedâm (r.a.) diyor ki: “Abdûla’lâ Cehennemden çok korkardı. Göz yaşları içinde secdeye
kapanır ve şöyle duâ ederdi. Yâ Rabbi! Düşmanlarının nefretini arttırdığın gibi senin için olan huşûmuzu
(korkumuzu) arttır. Sana secde eden yüzümüzü Cehennemde ateş ile örtme.”

Abdûla’lâ (r.a.) sohbetlerinde mâlâya’nî (boşşe) konuşmazdı. Büyük âlim Mis’âr’ın bildirdiğine göre
buyurdular ki: “İnsanlar bir araya gelseler ve Allahü teâlâ’dan, Cennetten, Cehennemden konuşmadan
ayrılsalar melekler derler ki: “Ey insanlar büyük gaflet içindesiniz…” Yine buyurdu ki: “Cennet veCehennem, Âdem oğlundan bir şeyler duymak için Ona yaklaşırlar. Şayet insan Cenneti isterse, Cennet
“Yâ Rabbi! Onu isteğine kavuştur” der. Şayet Cehennemden sakınırsa, Cehennem de, “Yâ Rabbi! Onu
ateşten muhafaza et” diye duâ ederler.

Abdûla’lâ (r.a.) ölümü çok hatırlar ve titrerdi. Buyurdu ki: “İki şey var ki, beni dünyâ zevklerine dalmaktan
alıkoyuyor. Bunlar ölümü hatırlamak ve Allahü teâlâ’nın dâima huzurunda bulunmaktır.” Yine
buyurdu ki, “Hiçbir ferd yoktur ki, ölüm meleği günde iki defa kapısını çalmasın.”

 1) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh-296
2) Tehzîb-ut-tehzîb cild-6, sh-69
3) El-Menhel-ül-azbül mevrûd şehri Sânen-i Ebî Dâvûd cild-1, sh-69
4) Hilyet-ül-evliyâ cild-6, sh-88

Explore posts in the same categories: Ehli Sünnet Alimleri, Selef Alimleri

Yorum bırakın